top of page

SERİ MUHAKEME USULÜ NEDİR ? HANGİ CEZALARDA VE NASIL UYGULANIR ?




01.01.2020 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Seri Muhakeme Usulü, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 250. Maddesinde yapılan değişiklikle hukuk dünyasına dahil olmuştur. Soruşturma aşaması sonunda bazı suçlarla ilgili olarak kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilmediği takdirde seri muhakeme usulü uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Getirilen yeni düzenlemeyle, belirli bir önem derecesinin altındaki suçlarda yargılama sürecinin kısaltılması, işlenen suçlara kısa süre içinde etkili ve orantılı bir karşılık verilmesinin sağlanması, yargının iş yükünün azaltılması amaçlanmıştır. Bu usulün uygulanmasıyla şüpheli eski usule kıyasla daha az bir yaptırım ile karşılaşacağından, şüphelilerin de avantajına olacak bir düzenlemedir. Ancak bu usul yalnızca kanunda sayılı bazı katalog suçlar için uygulanabilmektedir.


5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 250. maddesinin birinci fıkrasına göre; Hakkı olmayan yere tecavüz, Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, Gürültüye neden olma, Parada sahtecilik, Mühür bozma, Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama, Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması ve aynı maddede sayılan b,c,d,e bentlerinde yazılı suçlar söz konusu ise seri yargılama usulü uygulanacaktır. Bu usulde Cumhuriyet Savcısı 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen hususları göz önünde bulundurarak, suçun kanuni tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında tespit edeceği temel cezadan yarı oranında indirim uygulamak suretiyle yaptırımı belirlemektedir. (CMK m. 250/4) Kısaca Cumhuriyet Savcısı yaptırımı şu şekilde tayin edecektir;


Birinci işlem: Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesinin diğer fıkralarını dikkate almaksızın, sadece birinci fıkrasına göre suçun kanuni tanımında öngörülen alt ve üst sınırlar arasında bir yaptırım tespit etmelidir.

İkinci işlem: Daha sonra belirlediği bu yaptırımdan yarı oranında indirim yaparak sonuç cezayı tayin etmelidir.


Cumhuriyet savcısının belirlediği bu ceza miktarı üzerinde başkaca bir indirim yapma imkanı yoktur. Ancak şartları bulunması durumunda cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesine veyahut hükmün açıklanmasının geri bırakılması, erteleme gibi kurumlara başvurması mümkün olabilecektir. Şüpheli, özel müdafii huzurunda veyahut müdafisi yoksa Cmk hükümlerine göre kendisine tayin edilen müdafii huzurunda teklifi kabul ettiğinde dosyanın görevli mahkemeye sevk edilmesi gerekmektedir. Bu usule göre savcılık teklifi esnasında şüphelinin avukatının bulunması şarttır. Teklifin kabulü halinde Cumhuriyet Savcısı talepname hazırlayarak dosyayı görevli mahkemeye gönderir.


Mahkeme, şüpheliyi müdafii huzurunda dinledikten sonra şüphelinin özgür iredesiyle seri muhakame usulünü kabul ettiğini ve eylemin seri muhakeme usulü kapsamında olduğu kanaatine varırsa savcılığın talep yazısında belirlenen yaptırım doğrultusunda hüküm kurar. Mahkeme, hüküm kurarken Cumhuriyet savcılığının belirlediği yaptırımın çerçevesi dışına çıkamaz. Seri muhakame usulünün şartları oluşmamışsa mahkeme talebi reddeder ve soruşturmanın genel hükümlere göre sonuçlandırılması amacıyla dosyayı Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderir. Cumhuriyet Savcısı’nın talebi doğrultusunda mahkemece kurulan hükme itiraz edilebilir. İtiraz kanun yoluna başvuru süresi; verilen kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gündür. Seri muhakeme usulüne tabi suçlara bakma görevi Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yerine getirilecektir.


Seri Muhakeme Usulüne ilişkin sorularınız hakkında daha detaylı bilgi almak için avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.

 
 
 

Comments


bottom of page