top of page

ADAM ÇALIŞTIRANIN SORUMLULUĞU



Türk Hukukunda genel olarak meydana gelen zararların sorumluluğunda kusur sorumluluğu ilkesi benimsenmiştir. Buna göre haksız fiilin tüm unsurları oluşmuş olsa bile kişi ancak kusuru ile yol açtığı hasar veya zarardan sorumlu tutulabilecektir. Genel kural bu olsa da hakkaniyet ilkesi gereği olarak bazı durumlarda kişinin kusuru olmasa dahi zarardan sorumlu olduğu kabul edilmiştir. İşbu sorumluluk hali “Kusursuz Sorumluluk” olarak adlandırılmaktadır. Borçlar Kanunu md. 66’da düzenlenen adam çalıştıranın sorumluluğu müessesesi de kusursuz sorumluluk hallerinden biridir. Bu bir haksız fiil sorumluluğu olduğundan kusur şartı aranmasa da eylem, hukuka aykırılık, zarar ve illiyet bağı unsurlarını taşıması gerekir.


TBK MADDE 66, “Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmünü haizdir. Buna göre; işverenin sorumluluğundan bahsedilebilmesi için bazı şartların oluşması gerekmektedir;


1. ADAM ÇALIŞTIRAN VE ZARARA YOL AÇAN KİŞİ ARASINDA İSTİHDAM İLİŞKİSİ BULUNMASI GEREKMEKTEDİR.

İşverenin kusursuz sorumluluğundan bahsedilebilmesi için zarara yol açan kişi ile arasında bir hizmet sözleşmesi bulunması gerekir. Ancak belirtmek gerekir ki bu hizmet sözleşmesinin yazılı olması şartı aranmaz. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme imzalanmamış olsa dahi aralarında sözlü olarak bir hizmet sözleşmesinin kurulmuş olması yeterlidir. Ancak zarara yol açan kişi işverenden bağımsız olarak çalışıyorsa o takdirde işverenin sorumluluğu doğmayacaktır. Örneğin bir şirkette bozulan makinenin tamiri için farklı bir şirketten işçi ile anlaşıldığında ve bu işçinin işi nedeniyle herhangi bir zarara yol açması durumunda adam çalıştıranın sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.


2. MEYDANA GELEN ZARARIN ÜÇÜNCÜ BİR KİŞİYE ETKİ ETMESİ GEREKİR.


Adam çalıştıranın sorumluluğu, kendisi ile bir hizmet ilişkisi içinde bulunmayan üçüncü kişiler için söz konudur. Dolayısı ile işverenin istihdam ettiği bir işçinin diğer bir işçiye zarar vermesi durumunda kusursuz sorumluluk ilkesi uygulanmayacaktır. Dolayısıyla adam çalıştıranın yalnız aradaki hizmet akdi hükümlerine göre sorumluluğu doğabilecektir.


3. ZARARIN İŞİN GÖRÜLMESİ SIRASINDA VERİLMİŞ OLMASI GEREKİR.


İşverene hizmet akdiyle bağlı olan işçinin, mesai saatleri dışında üçüncü kişilere vermiş olduğu zararlar bu kapsamın dışında kalacaktır. Bunun yanında mesai saatleri içerisinde olsa dahi zararın işin görülmesi sırasında oluşması gerekir. Örneğin, işçinin malzeme taşırken bu malzemeleri düşürüp üçüncü bir kişiyi yaralayarak ona zarar vermesi adam çalıştıranın sorumluluğunun doğmasına neden olacaktır. Fakat işçinin mesai sırasında kişisel problemleri nedeniyle üçüncü kişiyi dövmesi sonucu oluşacak zarardan işveren sorumlu olmayacaktır.


ADAM ÇALIŞTIRANIN KURTULUŞ BEYYİNELERİ ( KURTULUŞ KANITLARI)


TBK 66/2,3 fıkralarında adam çalıştıranın kusursuz sorumluluktan kurtulabilmesi için bazı imkanlar düzenlenmiştir.

1) “Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz.”

Kanunun lafzına göre, işveren zararın meydana gelmemesi için gereken tüm dikkat ve özeni gösterdiğini kanıtlayabildiği takdirde meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacaktır. İşveren işin niteliğinin ve koşullarının gerektirdiği tüm önlemleri aldığını, çalıştırdığı kişilerin seçiminde ve denetiminde özen gösterdiğini,işçilere uygun talimat verdiğini, işin niteliğine uygun ekipmanlar verdiğini ispat etmesi halinde işveren gerekli tüm özeni göstermiş kabul edilmektedir.


2) “Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür.”

TBK 66/f. 3 ile daha önceki kanunda olmayan bir kurtuluş kanıtı getirilmiştir. Bu düzenlemeyle birlikte adam çalıştıranın, işletmesinde çalıştırdığı kişiyi seçmede, ona talimat vermede ve onu denetlemede gerekli özeni gösterdiğini ispatlaması sorumluluğunun doğmaması için yeterli değildir. İşletme organizasyonunun da işin gereklerine uygun ve doğru bir şekilde kurulmuş olması ve kurulan bu organizasyonun üçüncü kişilere zarar vermeyecek şekilde düzenlenmesi şarttır.


İşveren yukarıda saylan kurtuluş kanıtlarını getiremediği veya ispatlayamadığı takdirde oluşan zararı tazmin etmekle yükümlü olacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki adam çalıştıranın yanında zarara sebebiyet veren işçinin de sorumluluğu mevcuttur. Bu durumda işçi ve işverenin müteselsil olarak sorumlu olduğundan bahsedilebilecektir. Bu nedenle de işveren ödediği tazminatı zarara yol açan işçiye rücu edebilecektir.


ADAM ÇALIŞTIRANIN SORUMLULUĞU NEDENİYLE AÇILACAK DAVALARDA GÖREV VE YETKİ


Adam çalıştıranın sorumluluğu bi haksız fiil sorumluluğu olduğundan yine haksız fiil durumlarında uygulanan yetki kuralları geçerli olacaktır. Davalının ikamet adresinin yanı sıra haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.


Adam çalıştıranın sorumluluğundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunun 2. Maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri olacaktır.


Konuya ilişkin sorularınız ve merak ettikleriniz için bize ulaşabilirsiniz.


Av. Pırıl NARİN




 
 
 

Comments


bottom of page